İYİ Parti’deki kriz her geçen gün daha da büyüyor.
İstifaların ardı arkası kesilmeyen parti son günlerde yolsuzluk skandalıyla çalkalanıyor.
Eski Mali İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır’ın kasadaki paranın eksi 16 milyonda olduğu iddiasıyla Meral Akşener’in ve ailesinin banka hesaplarını incelettiği iddia edilmişti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “İspat etsin” çıkışı sonrası, “Savcılığa gideceğim” diyen İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, ihraç talebiyle disipline gönderildi.
“Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener, 200’er bin lira para dağıttı”
İstifası beklenen Ümit Dikbayır, vites yükselterek, “Rezil rüsva edeceğim” sözleriyle Akşener’e karşı resmen savaş başlattı.
TV100 canlı yayınında partideki kirli çamaşırları ortaya saçan Dikbayır, Akşener ailesini hedef alarak, “Seçim bitti, Fatih Akşener kendi ekibine 7-8 poşetle 200’er bin lira para dağıttı” diye konuştu.
Dikbayır, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in oğlu Fatih Akşener’in seçim sürecinde partinin kampanyasının başında olduğunu söyledi.
“Akşener’in elektrik mühendisi oğlu seçim kampanyası yürütüyor”
Dikbayır’ın konuya ilişkin, “Bizim partimizin seçim kampanyasını her anlamda Fatih Akşener yönetti. Nedenini bilmiyorum. Böyle bir şey olur mu? Biz bu ülkenin refahı için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu parti kimsenin oyun alanı değil. Seçime gidiyoruz, seçim kampanyamızı genel başkanın elektrik mühendisi oğlu yönetiyor. İtiraz ettiğimiz ödemelerle alakalı, ben bunu da yeni duydum. Seçim bitti, Fatih Akşener, ‘Kampanya ekibine para vermem lazım’ dedi. Ben de ‘Biz bütün çalışanlara birer maaş verelim, genel başkandan bunun onayını alırım, onlar daha fazla çalıştı, onlara iki maaş veririz, paramız var’ dedim. Elden para vermenin doğru olmayacağını söyledim. Ben elden para verme yöntemini uygulamadım. Benden sonra elinde 7-8 tane İYİ Parti poşetiyle her birinin içinde 200 bin lira var, kendi ekibine para dağıtmış. Ben bunu anlamış değilim” şeklinde konuştu.
“Akşener’in oğlu evine geldi”
Ümit Dikbayır’ın açıklamalarından satır başları:
Fatih Akşener, evime geldi. Ben aslında bu dönem aday olmayacaktım. Gördüğüm başka şeylerde vardı ama bu son damla olmuştu. Ben siyaset defterini o gün kapatmıştım. Ama Fatih Akşener, 2-3 saatten fazla oturdu. ‘Ben bir şey istemiyorum, siyaset sahnesini kapatacağım’ dedim. Akşener’in oğlu, ‘Bunu biz anlatamayız’ dedi. Ben de ‘Anlatırım, bir hastalık bahane ederim, işimi gücümü bahane ederim, sessiz sedasız bırakmak istiyorum’ dedim. Genel başkanın yalnız kalacağını söyleyince aday oldum. Seçim sürecinde genel başkanla birlikte çalıştım. Genel başkanın yanında olmam gerekiyordu ama Sakarya’da da olmam gerekiyordu. Sonra Sakarya’da olamayınca eşim bir adaymış gibi 3. sıra milletvekilimizin yanında aday gibi çalıştı, benim yokluğum konuşulmasın diye. Orada da kırıcı şeyler, hak etmediğimiz şeyler söylendi.
“Parayla vekillik satıldığı iddia edildi”
Seçimle kongre arasında Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı oldu. Seçimden sonra kongreden önce. Şimdi bu para mevzuları konuşulmaya başlandı. Partinin içinde bazıları ‘para ile milletvekilliği satıldığını’ iddia etti. Ben bu toplantıda, ‘Bakın boş konuşmaya gerek yok, söylediğiniz şahıslardan bir tanesi bile Dikbayır’a veya İYİ Parti’ye bağışta bulundum desin milletvekilliğinden istifa edeceğim’ dedim. Bu konu orada bitti. Bu bir rahatsızlıktı. Bizim tüzüğümüzde genel başkanın yüzde 5 hakkı var, istediği 30 vekili istediği yerden aday koyabilirdi. Bu kongre süreci geldi.
“Milletvekillerinden para istendi”
Meclis tatil oldu. Biz meclise girdik, 15-20 Ekim gibi falandı, milletvekillerinden para istendi. Kiminden 1 milyon lira, kiminden 500 bin lira, isim isim para istendi. İşin başlama yeri burası. Ben buna önce cevap vermedim. Bizden ayrılan Nebi Hatipoğlu, bana soran ilk odur. ‘Partinin parası mı yok, neden bizden para istiyorlar?’ dedi. ‘Bunu bana sormanıza gerek yok ben bundan 3 ay önce kongrede yaklaşık 130 milyon lira parayla partiyi devrettim’ dedim. Seçim kazanılsın kazanılmasın bir parayı bütçenize ayırmak zorundasınız. Ocağın sonuna kadar yetecek parayı ben ayırdım. Biz 2022’yi 65 milyon lira ile bitirdik. Ben 6 ay için yaklaşık 130 milyon ayırdım. Orada, ‘Parti eksi 16 milyonda’ denildi. ‘Olamaz’ dedim, siyasi partinin parası ya vardır ya da yoktur. Geçenlerde parti bütçesini açıkladılar, ’27 milyon lira paramız var’ dediler. Ben haklı çıktım gene. Bunu genel başkana, ‘Ümit Dikbayır partinin parasına ne oldu diye hesap soruyor’ diye götürdüler. Bizim şirketimizde bu kadar para konuşulmuyor. Genel başkan ile benim arama fitne sokmak, duvar sokmak için bunlar söylendi. Ben yıllarca iftiralarla uğraşmış genel başkanın iftiralar üzerinden nasıl gittiğini hala anlamış değilim.